Esat Canan: “Cenazelere ulaşamadıkları anlaşıldı...”
14 Eylül 2015’te yayınlanması gereken, ancak kapağında Tayyip Erdoğan’ın fotoshop selfiesini bastığı için 18. sayısı yasaklanan, toplatılan ve internet sitesine erişimi engellenen NOKTA Dergisi ile dayanışma amacıyla Dağlıca’da ölen askerlerin cenazelerini almaya giden gruba önderlik eden eski BDP ve HDP milletvekili Esat Canan ile yapılan NOKTA Dergisi’nin 18. sayısındaki söyleşinin bir kısmını yayınlıyoruz.
Politika devamı
Rojava (Suriye Kürdistanı veya Batı Kürdistan), Suriyenin kuzey-doğu kesiminde, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi tanımlamaktadır. Kürtçede “bın xet ser xet” olarak da tanımlanır. Suriye Kürdistanı tamamen Suriye toplumundan uzak, korku üzerine inşa edilmiş, Suriye topluluklarından tamamen izole edilen, kardeşin kardeşe, eşlerin eşlere güvenmediği, Baas ve El Muhaberat örgütlerince yönetilen ve insanların sürekli takip edildiği bir toplum olarak anılır.
1880’li yıllarda Avrupa’da yükselen iki rakip emperyalist ülke kılıçlarını bilemeye başlamıştı. Üç yüz yıldır dünyanın her yerinde ticaret kolonileri kurmuş İngiltere ile Siemens ve Bessemer tipi yüksek fırını bulup demir çelik işleme teknolojilerinde büyük ilerleme kaydetmiş Almanya... Sanayi devriminin ardından ortaya çıkan devasa hammadde ve enerji ihtiyaçları için her ikisi de gözlerini Asya, Afrika ve Ortadoğu uluslarının yeraltı-yerüstü zenginliklerine dikmişti. İtalya, Fransa, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Çarlık Rusyası da kurulmakta olan ‘‘kurtlar sofrasını’’ görüp kendi hazırlıklarını yapmaktaydı.
Kirli ve kanlı bir savaşı yaşadığımız şu günlerde, Kürt halkına karşı mezbahaya sürülür gibi sürülen genç kardeşlerimiz ve kalbi onlar için çarpan anne-babalar için, savaşın çirkinliğini en çarpıcı şekilde aktaran iki başyapıtı tanıtmak istiyoruz. 1. Dünya Savaşını iki düşman cephede, Fransız ve Alman cephesinde yaşamış 2 asker-yazarın kitapları olan “Ateş” ve “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”.