Politika

Politika kategorisi

“Çay Yasa Tasarısı Taslağı” Üretici İçin Ne Anlama Geliyor?

Çayda Sömürüye Son!

Küçük aile çiftçiliği ile şirketlerin karşı karşıya geldiği, mevcut iktidarın, yani AKP’nin şirketlerden yana tavır aldığı, kapitalizmin neo-liberal politikalar döneminin tarımdaki uygulamalarındaki duraklardan birisi de ülkemizin çay tarımıdır.

Duraklardan birisidir dedik. Belki de tarımdaki son duraktır. Tarımda elde kalan son KİT’in (Kamu İktisadi Teşebbüsü) de artık elden çıkartılmasının zamanı çoktan gelmiştir, hatta geçmiştir bile. devamı


HDP Danışma Kurulu Etrafında Estirilen Fırtına...

Halkların Demokratik Partisi (HDP)HDP son gerçekleştirdiği 5. Kongresi’nde Danışma Kurulu’nu genişletti. Eski vekil, parti yöneticileri ve kurucularının yanında kimi seçilmiş aydınları da bu kurula dahil etti. Danışma Kurulu adı üstünde bir karar ve icraat organı değil, birdanışma organıdır. Parti politikalarının geliştirilmesinde parti yönetimine, yani Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu’na tavsiyelerde bulunur. Bu tavsiyelerin ne derece karar haline getirileceği partinin karar organlarının değerlendireceği bir konudur. devamı


Mandela’yı anlayabildik mi?

Nelson MandelaYaşadığımız toplum kendi ahlak, din, hukuk kurallarını oluşturuyor ve bu zamanda baskı ve otoritenin hüküm sürdüğü bir ruh taşıyor. İçimize sinmiş korkudan korkuyor1 ve topu taca atarak yaşam sürdürüyoruz. Ahlak kuralı tamamen bireyin hayatını belirleyen, bireyin kendi içinde oluşturması gereken, temel etik moral değerleridir. Etik moral değerler hem bireyin kendisinde ve hem de toplumda oluşan ortak değerler olduğu gibi, zamana ve yere göre, çatışmalı bir süreci yansıtabilir. Bugün kapitalizmin ahlakı, iktidarın ahlakı yoğun bir sis perdesi yaratmış durumda. Sis perdesinin dağıtılmasına ihtiyacımız var. Din, doğrudan Tanrı idesi ve onun koyduğu kurallara göre oluşturulan inanç sistematiği. devamı


Kurtarıcı Reçete: Milliyetçilik

İlginç ve bir o kadar da geçmişin tekrarı bir süreçten geçiyoruz. İktidar sıkışmış. Ekonomik kriz rejim açısından siyasalkayıplara yol açıyor. Bu koşullarda can simidi olarak milliyetçiliğin körüklenmesi ve halkın “milli duygularına” seslenilmesi caiz oluyor. devamı


Yüz Yılın En Önemli Kazanımı… İtirazı Olan Beri Gelsin!

Ülkenin durumu hepimizin malumu. Tekrarlamaya gerek yok. Var olan sorunların kapitalizmin restorasyonu temelinde giderilemeyeceği açık. Bu çerçevede var olan kapitalist düzenin aşılması gerektiği konusunda şüphemiz yok. Kapitalizmin de ancak devrimci yoldan aşılabileceği ise yine şüphesiz kesin. Belirleyici olan bugün bulunduğumuz noktadan devrimci dönüşümler zamanına, yani devrime nasıl ulaşacağımız ile ilgili olmalı. devamı



Haziranın Güzelliğinden Temmuzun Sıcaklığına…

Bir halk deyişi derki, “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” Bu halk deyişini ülkenin bugünkü ekonomi-politiğine uyarladığımızda şu sonucu çıkarmak mümkündür. Ülkede yaşanan ekonomik kriz önümüzdeki günlerde, yaz mevsiminde ve sonrasında zirveye ulaşacak, politik hareketlilik artacak, halkların öfkesi daha da kabaracak ve birleşik devrimci demokratik mücadele kendini daha da dayatacaktır. devamı


Sınıf Karşıtlığı, Sendikalaşma Ve Pratik Süreçlerine İlişkin -1-

Tarihi; ebedi-hakim ve büyük devlet, yüce kahramanların öyküleri üzerinden kurgulayan anlayışlar bütünlüklü, doğru bir biçimde geçmişi ve toplumu yorumlamaktan uzak kaldılar. Bir otokratın ve azınlık bir zümre üzerinden dönemi yorumlama gayreti içinde olanlar, o koşulları hazırlayan öncelleri ve toplumsal değişimin mantığını görmekten hep uzaktı. Asıl olan güçlüyü yüceltmek, oluşan çıkarlar sisteminin çelişki ve vahşi yüzünü gizlemekti. devamı


Halit Erdem: “15-16 Haziran tarihte olmuş bitmiş bir olay değildir”

Halit Erdem

DİSK’e bağlı T. Maden-İş Sendikası eski Genel Sekreteri Halit Erdem: 15-16 Haziran Türkiye işçi sınıfında çok etkiler bırakmıştır. Yani tarihte olmuş bitmiş bir olay değildir. Öyle kabul edilmemelidir. Bugünkü bir ortamda şeklen 15-16’ya benzeyen bir eylem zor görülebilir. Ama işçi sınıfının yaşadığı koşullar hala 15-16 Haziran’daki gibi. devamı


Demokrasi ve Özgürlük veya Daimî Kulluk-Kölelik!

HDP MitingiÜlkemiz hızla yeni bir yol ayırımına yaklaşıyor. Bu kavşakta 2023 seçimleri bekleniyor. Burada üç farklı yol arasında ikisi sağa, biri sola yönelen demokratik ittifak var. Seçim bu üçü arasında yapılacak, ülkemizin kaderi belirlenecek. Birincisi, gidilen kanlı, kirli, yolsuzluk, iktidar yanlısı çok azınlık bir kesimi insanın aklını aşan haksız servete kavuşturmak, hukuk dışı taraflı kayırma, ülkemiz insanları arasında bölücülük yapmak, kadın cinayetleri, işsizlik, doğa katliamı, halkın temel gıda maddeleriyle oynama, tarım ve hayvancılığı yok etme, komşularımızla sürekli sorun çıkarma… benzer temel sorunlarla Türkiye halkları boğuşup duruyor. Artık bunun da sonuna gelindi. Bıçak kemiğe dayandı, gidilen yolun felaket olduğu geniş kesimlerce görülüyor. Bundan sonrası var olan sorunların daha ağırını, beterini şiddetlisini yaşatmak için politik seçkinlerin iktidarlarını sürdürüp, tahakkümü süreklileştireceklerinden kuşku duyulmamalı. devamı