Erdoğan Baklayı Ağzından Çıkardı: Mazıdağı’na Altın Fabrikası Kuracakmış. Mazıdağı Halkı Altın Fabrikası İstemiyor!

Erdoğan Baklayı Ağzından Çıkardı: Mazıdağı’na Altın Fabrikası Kuracakmış. Mazıdağı Halkı Altın Fabrikası İstemiyor!

MazıdağıMazıdağı stratejik konumu itibarıyla bölgede önemli bir yer tutar, Osmanlı İmparatorluğu’na kafa tutan, Tarin köyü 1869’da vergi vermeyen yerdir. İkinci önemli konu İpek Yolu buradan geçer. Mazıdağı, yani Semrax Şama açılan kapıdır. Mazıdağı sınıf mücadelesinin verildiği yerdir. İşçi sınıfı öncü örgütünün örgütlü olduğu yerdir. Mazıdağı halen ulusal ve sınıfsal mücadelenin beraber verildiği yerdir.

 

Geçmişte, ETİ-Bakır’da, bu iş yerinde jeoloji mühendisi olarak çalıştım, fosfat kayasının bu kadar değerli kârlı iş olduğundan şüphe ediyordum. Düşündüklerim doğru çıktı. Amed’den kapalı TIR’larla kobalt taşınır çeşitli maden artıkları buraya getirilir. Derik ilçesi tarafından da gelen kırmızı üstü kapalı tırlarda siyanür taşınıyor, üstünde “Gold” yazılıdır, bu TIR’lar siyanür havuzlarına boşaltılır. Yerel basında kör ve sağır durumda. “Mardin Life” gazetesi sürekli ETİ-Bakır Genel Müdürü ile röportaj yapmakta, gerçeklerin üstünü örtmekte, halkı yanlış bilgilendirmekte, iktidara yalakalık yapmaktadır. Gazetenin yörenin ve halkın sorunlarıyla ilgili bir endişesi yoktur. Gazeteciliği ticari gelir kaynağı olarak görmektedir, devlet desteğiyle ayakta kalmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde dört adet altın fabrikasının açılacağını defalarca dile getidi.

Neden Mazıdağı’nda kuruyorlar, çünkü başka yerde herkes ayağa kalkar ekolojik denge bozulur. Meyve ,sebze bahçeleri tamamen kurudu yok oldu, kiraz, kayısı bahçeleri bitti, peynir, yoğurt, meşhur üzüm bağları bitti. Yerel basın ve siyasi partiler halen duyarsız davranmaktalar.

Fabrikaların açılmasına karşı değiliz, üretimin istihdamın olmasına karşı değiliz, karşı olduğumuz o güzelim değerlerin kaybolmasına, o güzelim mazı ağaçlarının yok edilmesidir. Devlet görevlisi kisvesi altında dışarıdan getirilen ülkücü faşist MHP’li kadrolara karşıyız.

Altın fabrikalarının kurulma “müjdesinden” sonra Mazıdağı’nın tüm köylerini tek tek gezdik, köydeki insanlarla bire bir konuştuk. Hepsinin ortak görüşleri bizlere fayda sağlamadığı, köylerin ekolojik dengesini bozulduğu, hayvanların öldüğü, verim vermediği yönünde. Ortak noktaları buydu. İkincisi de, bu kadar zarar vermelerine rağmen köylerden işçi eleman almamaları.

Ekinci köyünden H.Oral, Karalanı köyünden H.Kaya, Karataş köyünden T.Arac, Kocakent köyünden H.Aslan, Evciler köyünden B.Arzık, Şenyuva köyünden M.San, Balpınar köyünden S.S ve en sonunda Mazıdağı merkezinde yüzlerce insanla röportaj yapıldı, hepsinin ortak görüş ve düşünceleri aynı yönde.

Her ne kadar az da olsa yerli işçi köle olarak çalıştırılıyor ve de siyanürün sağlığa verdiği zarar ölçülemez. Tüm köylerin sosyal ekonomik dengesi bozulmuş, tüm meyve sebze bahçeleri kurumuş durumda, doğan bebekler sakat doğmakta, dışardan getirilen faşist ülkücü militanlar işyerinde terör estirmekte, sesini çıkaran kendini kapıda bulmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Mazıdağı’nın 51 köy muhtarlarıyla istek üzerine görüşmeler yapıldı. Hepsinin ortak düşünceleri, siyanürle çıkarılan altının, köylerine zarar verdiğidir. Hele Erdoğan’ın Mazıdağı’nda altın fabrikaları kuracağız demesinden sonra, korktuğumuz başımıza geldi diyorlar. Mardin istasyon bölgesinden Mazıdağı’na kadar sıra dağlarında dünyanın en büyük uranyum yataklarını işletmek Cengiz Holding’e verilmek isteniyor. Yapılan çalışma ve örgütlenme sonucu muhtarlar bir araya gelerek konuştular. Sonra da hep birlikte ilçede bulunan, AKP ve MHP hariç partileri ziyaret etiler. Ortak karar, ilçe başkanlarıyla birlikte beraber ETİ-Bakır’a gidip, yetkililerle görüşme yapmak. Sonradan, hep beraber Ankara'da parti genel merkezlerini ziyaret edip, Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret edip görüşlerini aktaracaklar.

Halk gerçekten diken üstünde, artık zorla dayatmalara, baskıya karşı çıkıyor, kabul etmiyor. Halk tehdit altında, ETİ-Bakır’la ilgili kim konuşuyor ya da demeç veriyorsa, bilinmeyen telefonlarla ölüm tehditi alıyor. Jandarma baskısı hat safhada. ETİ-Bakır çalışanları faşist baskı altında. Karataş muhtarının ailesini ve yetişkin çocuklarını tehdit ediyorlar. Karataş köyünü, Kocakent köyünü boşaltma konusunu jandarma baskısıyla gündeme getiriyorlar. Karataş köyü muhtarı Etibank Fosfat Fabrikası’ndan emekli bir isçi. Herkes duyarlı, muhtarlar, partilerin ilçe başkanları, köy halkı Mazıdağı halkıyla beraber protesto etmeye hazırlanıyorlar. Gün direnme günüdür. Geç olmadan tüm Türkiye demokratik kamuoyunun konu hakkında bilgilendirilmesini ve harekete geçmelerini bekliyoruz.