Seçimlerin verdiği mesaj
"Biz bu karanlık yolun sonunda doğacak güneşi görüyoruz"
İçine düştükleri krizin yükünü işçi sınıfının, emekçilerin, yoksul halkların sırtına yüklemenin hazırlıklarını yapıyorlar.
İç politikada son on yıldır dozu sürekli sertleşerek yaşanan baskı, terör, sansür ve yasaklama uygulamaları bundan sonra daha sertleşerek devam edecek. Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın ilk açıklamaları bunun işaretlerini verdi. Dokunulmazlıklar, grev yasakları, kayyumlar, gözaltı ve tutuklamalar sürecek. Sınıf ve özgürlük güçleri buna boyun eğmeyecek!
Dış politikada eski MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığına atanması özellikle Suriye ve Irak politikalarında çatışma ve işgale yönelik politikaların devam edeceğinin göstergesi. “Milli” bir dış politika ile, bizim anladığımız Türkçülüğün etkinliğinde bir dış politika izleneceğini açıklıyor olsa gerek. Karıştırılmasın. “Milli” dış politika, ulusal çıkarları gözeten bir dış politika anlamına gelmez. Irkçı, milliyetçi “milli” görüşlerini komşularına dayatma ve kabul ettirme amacını içerir. Bu da çatışma demektir!
Ekonomik açıdan krizi aşmak için Erdoğan’ın bugüne kadar savunduğu ekonomik politikaların tam tersi bir yola girileceği anlaşılıyor. Tekmeyle kovulan ve bugün tekrar geri çağrılan Mehmet Şimşek’in uygulayacağını açıkladığı ekonomik önlemler paketi ile Kılıçdaroğlu’nun ekonomik vaatleri arasında bir fark yok. ABD, İngiliz ve AB emperyalist finans merkezlerinin dayattığı reçeteler uygulanacak. İşçi sınıfı ve yoksul emekçi halklar bu yükü taşımayacak!
Hüda-Par ile ittifak yaparak, TBMM Başkanlığına Kürt Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanlığına Kürt Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanlığına Kürt Hakan Fidan’ı getirerek Kürt halkının istem ve çıkarlarına karşı bir Kürt sorunu çözümü getirmeyi planlıyorlar. Çünkü ekonominin de iş ve dış politikanın da içinde bulunduğu yanlış çizginin tek sebebinin Kürt ulusal sorununu çözmemek için uyguladıkları politikalar olduğunu biliyorlar. Baştan aşağı yanlış denemeleri de geri tepecek!
Türkiye’de Kürt sorunu dahil tüm toplumsal sorunların ancak işçi sınıfının ve Kürt halkının birleşik önderliğinde, emek, barış, demokrasi ve özgürlük güçlerinin demokratik halk mücadelesi ile çözülmesinden başka hiçbir yol yoktur. Son seçimlerin verdiği mesaj budur.