Züğürt tesellisi
İnsanların kendilerini kandırmaları kadar komik bir durum olamaz. Özellikle dışarıdan gözlemleyenler durumun farkında olduklarında, kendilerini kandıranları bir tiyatro gibi izlerler. Türkiye’de de 102 yıldır bu durum yaşanıyor. Kendilerine siyasal rakip ve tehlike olarak gördükleri Mustafa Suphi ve yoldaşlarını Karadeniz’in derin sularında kalleşçe katlederek Türkiye’de komünist hareketi, Türkiye Komünist Partisi’ni bitirebileceklerini zannettiler. Madem öyleydi de 1921 Katliamından altı yıl sonra 1927 yılında tekrar bir TKP Tevkifatına neden ihtiyaç duydunuz. Yetmedi 30’lu yıllardaki sıcak takipler ve tutuklamalar ve sonunda 1951 Tevkifatı. Ardından 1972 düzmece TKP Davası, ondan sonra 1982 “Kızıl Fener” operasyonu ve TKP Davaları.
Bütün bunlar 1921’de Onbeşlerin katli ve ardından TKP’nin yasaklanması ile çözdük, hallettik zannetikleri TKP’nin dava ve operasyonları. Atatürk’ün imzasıyla 1921’de sahte “TKP” kurmak nasıl çözüm olmadıysa 2001’de devlet icazetli resmi bir yeni “TKP” kurmaları da dertlerine çare olmayacak.
TKP bugün toplumsal yaşamın her alanında Mustafa Suphi ve yoldaşlarının açtığı yoldan ilerlemeye devam ediyor. Sınıf savaşımı öyledir. Yükseliş dönemleri olduğu gibi gerileme dönemleri de, geçici yenilgi dönemleri de yaşanması doğaldır. Bu bir savaştır. Sınıf savaşımı! Nasıl ki 28/29 Ocak 1921 gecesi iki sınıf Karadeniz’in karanlıklarında iki takada karşı karşıya kaldıysa, bu durumdan bir farklılaşma olmadı. İşçi sınıfı var oldukça TKP’yi yok edemeyeceklerini Mustafa Suphi yoldaş daha TKP Kuruluş Kongresi’nde 10 Eylül 1920’de açıkladı. Bu sözü ciddiye almalarını öneririz. Gerisi züğürt tesellisi