HEPİMİZ BİRER KEMAL TÜRKLER OLMALIYIZ!

HEPİMİZ BİRER KEMAL TÜRKLER OLMALIYIZ!

Kemal TürklerDİSK ve T.Maden-İş Sendikasının uzun yıllar Genel Başkanlığını yürütmüş olan, Türkiye Komünist Partisi’nin politikalarının 12 Eylül 1980 öncesi işçi sınıfı ve tüm emekçiler arasında yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynamış olan işçi sınıfının sendikal önderi Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 sabahı, sendikaya gitmek için evinden çıktığında, evinin kapısında arabasının içinde kalleş bir suikast sonucu katledildi. Bizzat dönemin MHP Genel Başkanı faşist Alpaslan Türkeş’in emriyle gerçekleşen bu cinayet, 12 Eylül faşist darbesinin yolunun döşenmesinde belirleyici köşe taşlarından birisidir. Kararı uygulayan devletin hizmetindeki faşist paramiliter kontr-gerillacı güçler olmuştur. Bu nedenle de katiller uzun yıllar yakalanmamış, daha sonra tesadüfen yakalananlar da zaman aşımından beraat ettirilmişlerdir. Kemal Türkler suikastı, hazırlığı ve emir verenler açısından devletin gizli tutmaya çalıştığı önemli bir kırılma noktasıdır.

Kemal Türkler işçi sınıfının gerçek bir sendikal önderiydi. İşçi sınıfının nasıl hareket edeceğini, hangi istemler temelinde kenetleneceğini ve mücadeleye atılacağını, onun yol ve yöntemlerini sadece bilen değil, bizzat uygulayan bir liderdi. 15-16 Haziran’lardan, KAVEL direnişine, DGM Direnişlerinden, MESS Grevlerine kadar tüm sınıf mücadelelerinin yönlendiricileri ve karar vericileri arasında olmuştur. 1 Mayıs yasağının kırılmasında 1976’da yerine getirdiği görev ve 1977 1 Mayıs Katliamında üstlendiği liderlik bugün eksikliği hissedilen işçi önderi niteliğinde özelliklerdir. Kemal Türkler bir işçi önderi olarak TKP’nin çizdiği politik yoldaydı, o politikaları sınıf içinde uygulayan ve uygularken parti politikalarının gelişmesine somut katkı veren bir işçi önderiydi, TKP de her zaman, her yerde Kemal Türkler’in yanı başındaydı.

Devlet, Kemal Türkler’i aynen TÖB-DER Genel Başkanlarından Talip Öztürk’ü hedef aldığı gibi çok hesaplı bir şekilde öldürmüştür. Türkiye Komünist Partisi’nin devrimci yükseliş döneminde üstlendiği rol ve sürekli yığınsallaşması sürecini durdurmak, darbeye zemin hazırlamak ancak önce işçi ve emekçi önderlerini katlederek mümkün olmuştur. Bugünün mücadeleleri için bütün bu süreçlerden, yaşanmışlıklardan, başarı ve gerilemelerden ders çıkarmak gerekmektedir. Sınıf hareketinin tekrar yükseltilmesi yeteneği zengin geçmiş deney ve kısmi zaferlerimiz ile fazlasıyla alakalıdır. DİSK ve T.Maden-İş Sendikasının tarihini, mücadele geleneğini, Kemal Türkler’in başkanlığında yürüttüğü mücadeleleri bu açıdan tekrar ve tekrar irdelememiz gerekmektedir. Ancak o zaman Bursa Otomotiv Direnişi, Soma Cinayeti, ve genel olarak işçileri sendikasızlaştırmak için oynanan oyunları ve de bu oyunları boşa çıkarmak için izlememiz gereken yolu daha iyi anlarız.

Politika


Konuyla ilişkili diğer makaleler