Olanakları Değerlendirmek
Türkiye birbiriyle çelişkili gibi gözüken karanlık bir dönemden geçiyor. Bir yandan halkın “desteğine” sahipmiş gibi gözüken bir iktidar ve onun halka yakınmış gibi gözüken uygulamaları. Ki buna hizmetler alanındaki soyut gelişmeler ve çözüm süreci de dahildir. Diğer yandan ise iktidarın kendini kurumsallaştırma ve pekiştirme çabaları için çıkarılmaya çalışılan faşizan yasalar, günlük baskıcı uygulamalar, eğitimden özel yaşama dek uzanan gericileşme eğilimleri.
Bütün bu çelişkinin bir sebebi var. Burjuvazi ve onun iktidarı önümüzdeki süreçlerde halkları yönetmekte zorlanacağını ön görüyor. Ekonomik göstergeler, ülkede sorunların artacağına işaret ediyor. Dış politikada uygulanmaya çalışılıp iflas eden stratejinin hem ekonomik hem de politik olarak iç politikaya olumsuz etkileri. Evdeki hesabın çarşıya uymaması da denebilir.
Türkiye burjuvazisinin dış pazarları daraldı, cari açıkları artıyor, sıcak para girişinde ciddi gerileme var, bunun sonucunda iç pazarda da bir daralma bekleniyor. Enflasyon, yani insanların yaşamını doğrudan etkileyen hayat pahalılığı artıyor. Bunun karşısında insanların geliri düşüyor veya enflasyon oranına koşut yükselmiyor.
Bütün bunların sonucunda, burjuvazinin kazancı azalıyor. İşte bu sebeple, burjuvazi ve onun iktidarı, bir yandan bu kıskaçtan çıkış yolu ararken, diğer yandan da süreç kendisi açısından daha da olumsuz gelişirse, alması gereken önlemleri artırıyor. Bunlar da iç politikada, baskı yasalarının çıkarılmasını, işçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki baskıların artmasını tetikliyor. Aynı sebeple, Kürt halkının tepkisini azaltmak, onun mücadelesini kırmak için çözüm süreci adı altında senaryolar geliştiriyor. Bu şekilde ülkede baş gösterecek ve kendini hedef alan direnişleri etkisiz hale getirmeyi planlıyor.
İşçi sınıfı ile ezilen ve sömürülen halkların kaderi aynıdır. Ya burjuvazinin baskıları karşısında susacaklar, ya da kendi öz çıkarları temelinde bilinçlenerek sınıf mücadelesini yükseltecekler. 2015 seçimleri, sömürü, terör, yolsuzluk, rüşvet ve dolandırıcılık temelinde yaşamını sürdüren işbirlikçi tekelci burjuvazinin iktidarına karşı, işçi sınıfı ve ezilen sömürülen halkların emekçileri ile değişik toplumsal kesimlerin bağlaşıklık içinde tepkilerini somut olarak ortaya koyma hedefi sunuyor. Bütünsel ve kesintisiz devrimci bir sürecin parçası olarak bu olanak iyi değerlendirilmelidir.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Organı ATILIM Gazetesi
Mart 2015 sayısı Baş Yazısı.
(www.türkiyekomünistpartisi.org sitesinden alınmıştır.)