Mayıs 2015

Son Çırpınışlar

“Türkiye’nin gündemi seçim gündemi” deniyor. Bizce bu açıklama çok basit olur ve işin gerçek yanını örter. “Türkiye’nin gündemi sınıf mücadelesi gündemidir”. Seçimler de, 1 Mayıs da, Barış ve Demokratikleşme Süreci de, toplumsal yaşamdaki her şey ama her şeyi bu gözle değerlendirmek gerekir. Seçimler bunun sadece bir parçasıdır. devamı


Büyük Zafer Günü'nde Kızıl Bayrak Berlin sokaklarında

Zafer Günü’nün 70. Yıldönümü

İlerici insanlık, tüm dünyada, bu yıl, Sovyet Kızıl Ordusu’nun Hitler Faşizmi’ni yenmesinin yetmişinci yıl dönümünü kutluyor. Tarih olarak F. Almanya’da 8 Mayıs, Rusya Federasyonu’nda ise 9 Mayıs resmi tatil günüdür. Arada bir gün fark olması, Kızıl Ordu’nun Berlin’de Reichstag binasının burcuna kızıl Sovyet Bayrağını diktiği anın saat ve gün farkı dolayısıyla o zamanki Almanya’da 8 Mayıs, Sovyetler Birliği’nde ise 9 Mayıs tarihine tekabül etmesidir. devamı


Bursa’da metal işçisi ayakta...

Bursa’da Türk-İş’e bağlı Türk Metal üyesi işçiler günlerdir direniyor. MESS’le sendikalarının bağıtladığı 3 yıllık grup toplu sözleşmesinin tadil edilmesini, insanca yaşanacak çalışma koşulları ve ücret için işyeri işyeri direnişe geçiyorlar ve sendikalarını işçiyi “satmakla” suçluyorlar. İşçilerin bu eylemliliği metal toplu iş sözleşmesinin işçilerin onayı alınmadan imzalandığını gösteriyor. devamı



Gerilla’nın seçimlere katkısı

Bu başlık da nereden çıktı şimdi diyebilirsiniz. Ne ki, Tuğçe Tatari’nin “Anneanne Ben Aslında Diyarbakırda Değildim” adlı kitabını okurken edindiğim izlenim bu oldu. Özellikle kitabın Doğan Yayınlarında yayımlanması ve D&R Kitap evlerinde “Son Çıkanlar” ve “En Çok Satanlar” kategorisinde raflarda öne çıkması benim bu intibamı güçlendirdi. Daha önce bir çok Gerilla kitabı yayınlanmıştı. devamı


Mücadelenin içinde öğrenmek

Sovyet yazarı Nikolay Alekseyeviç Ostrovskiy ‘in “Ve Çeliğe Su Verildi” adlı eserini okudunuz mu? Yazar, “Bugünkü Ukrayna’nın Rovno bölgesinde bir köyde dünyaya geldi. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Pek çok işte çalıştı. Kızıl Ordu saflarında iç savaşa katıldı. Yaralandı. Sağlığı ayakta çalışmasına elvermeyecek derecede kötüleştiği zaman kendisini yazmaya verdi. 1935 yılında Lenin Nişanı aldı. devamı


İnsan Hakları Derneği'nin bir eyleminden görüntü

Yaşam hakkının olmadığı bir yerde hiçbir hakkın anlamı yoktur

100 yıl önce 24 Nisan 1915 tarihinde evlerinden gözaltına alınıp bir daha geri dönemeyen İstanbullu Ermeni aydınlarımızı anmak için buluştuk.

Dünyada gözaltında kaybetmenin tarihi, Fransa’daki Alman İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’nın “Gece ve Sis” adını verdiği kararnameye göre, tutukladığı binlerce Fransız direnişçiyi gece trenleriyle Almanya’ya götürmesi ve yok etmesiyle başlatılır.

Oysa gözaltında kaybetmenin tarihi 100 yıl önce bu topraklarda başladı... devamı


2015 yılının ilk 3 ayında 1970 çocuk hak ihlali tespit ettik

Çocukların yaşam hakları, ruhsal ve bedensel bütünlüklerini ortadan kaldıran ağır hak ihlallerinin artarak sürmesi biz insan hakları savunucularını kaygılandırmaktadır.

Çocukların gözaltına alınması ve tutuklanmasına tüm evrensel hak belgelerinde ”istisnai” durumlarda olanak tanınırken; ülkemizde başta toplumsal olaylarda olmak üzere; çocukların karıştığı iddia edilen tüm asayiş olaylarında çocuklar özensizce gözaltına alınmakta ve cezaevlerine konulmakta. devamı


İşçi semtlerinde devrimci olanaklar...

Gazetemizin 10. sayısında metropollerdeki işçi semtlerinin 1950’li yıllardan başlayarak gelişimlerini, Türkiye Kapitalizminin ve siyasi atmosferinin değişimine bağlı olarak bu güne gelişlerini irdelerken, devletin bu mahalleler üzerindeki senaryolarına dikkat çekmiştik.

Yazımızda öne çıkan başlıklar, özellikle AKP iktidarı ile birlikte ötekileştirme ve itibarsızlaştırmanın iyice derinleşmesi, yaygın uyuşturucu kullanımının da yine bu döneme denk gelmesidir. devamı